
BİLİNÇ VE SEVİYELER
Günlük yaşamda çok kullandığımız bilinç / şuur kavramı (ikisi eş anlamlı kullanılsa da şuur kelimesi daha derin anlamları da içermektedir) aslında çok daha komplekstir (bkz. P.D. Ouspensky – “Şuur” Gerçeğin Araştırılması). Bu yüzden çok detaya girmeden Regresyon Terapisinin nasıl işlediğini anlatmak üzere kullanılacağımdan ötürü bu kavram üzerinden de yüzeysel olarak geçeceğim.
Bilinç (yada şuur), günlük yaşamımızda farkındalığımızı sağlayan, yaşamsal fonksiyonlarımızı yerine getiren zihinsel durumdur.
Bilinçaltı (şuuraltı), farkında olarak veya olmadan da algıladığımız her şeyi kaydeden mekanizmadır. Dünya üzerinde gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız, algıladığımız, bildiğimiz herşeyi tutan bir “karakutu” gibidir. Aynı zamanda, verdiğimiz tepkilerden, davranışlarımızdan ve algımızın oluşumundan sorumlu olan bir “otomatik pilot”tur. Yani, bugün yaşamınızda deneyimlediğiniz duygular, düşünceler, hisler, inanç kalıplarımızdan ve bunlara göre kararlar verip, tepki oluşturduğumuz her alan aslında bilinçaltımızdaki inançlarımızın yansımasıdır. Freud’un tabiriyle ID de diyebiliriz.
Yüksek bilinç, tüm bu bilinçlerin üstündeki “ruhsal bilinçtir”. Ruhumuzun bize, ulaşabilirsek, rehberliğidir.