Regresyon Terapisi

 

Tarihçe

Bilinçdışını bilince çıkarma kavramını geliştiren Sigmund Freud’un fikirlerinin çoğu regresyon terapisinin gelişimini sağladı. Regresyon terapisi, mevcut çatışmaları ve duyguları çözmek için geçmiş olayların ayrıntılarını yeniden keşfetmeye yaptıkları vurgu ile öncelikle hipnoterapi ve psikanaliz teorileri ve tekniklerinden gelişmiştir. 1950’lerde psikoloji alanının, geçmişin insanların hayatlarındaki kargaşanın nedeni olduğu inancını benimsemeye başlamasıyla popülerlik kazanmıştır.

Freud ve Jung, psikanalizin büyümesi sırasında önemli figürlerdi ve fikirleri regresyon terapisinin gelişimine kısmen katkı sağladı. 1978 yılında regresyon terapisi alanındaki ilk kitap olan Past Lives Therapy‘ yi yayınlayan hipnotizör ve psikoterapist Dr.Morris Netherton, dünya çapında regresyon terapisi teorilerini Gestalt tekniğiyle öğretti. Dr. Stanislas Grof da bir psikolog olarak aynı dönemin öncülerindendir ve “gelişim aşamasında elde edilmiş belirli psikanalitik teorileri ele­yip geçersiz kıldığı bir dönemden geçmek zorunda kalmış ve so­nunda, günümüzde kullanılan adıyla, insan ruhuna transpersonel (kişilikötesi) bakışı benimsemiştir.

Geçmiş yaşam ve prenatal (doğum öncesi) regresyonun tera­pi amaçlı kullanımını yakın zamanda geniş kitlelere duyuranlar ise psikiyatr Denys Kelsey ve medyum karısı Joan Grant olmuş­tur. Çalışma önceleri kuşkuyla karşılandı ama sonra yavaş̧ yavaş̧ hem İngiltere’de hem de ABD’de, gittikçe daha çok hipnotizör ve psikoterapist (en iyilerini saymak gerekirse: Joe Keeton, Morris Netherton, Edith Fiore) terapi amaçlı geçmiş yaşam reg­resyonuyla ilgili kanılarını ve bu terapi seklinin, bildikleri en de­rin ve etkili terapi olduğuna inandıklarını yayınlamışlardır.” Psikolog Roger J. Woolger “Başka Yaşamlar Başka Benlikler”

Regresyon terapisi tekniklerinin 1980’lerden bu yana sürekli olarak geliştirilmesiyle tanınan psikiyatrist Brian Weiss, bu alanda öne çıkan bir diğer isimdir. Regresyon, bilhassa son 30 yılda “geçmiş yaşam deneyimlerini anımsayan” vakaların artmasıyla birlikte, öncelikli olarak spritüellerin dikkatini çekmiş ve bu olayların psikolog ve psikanalistlerin de gözardı edemeyecekleri bir boyutta gündeme gelmesinin sonucunda, spiritüel ve psikoanalitik bilgiler doğrultusunda terapi şeklini almıştır. Regresyon terapisi temel olarak spiritüel, transandantal ve psikanalitik tekniklerden; mevcut fiziksel, duygusal ve bundan doğan sorunları çözmek için geçmiş olayların ayrıntılarını yeniden keşfetmeye vurgu yaparak gelişmiştir.